Bilgisayar Virüsü Bir İnsana Bulaştı

İngiltere'de bulunan Reading Üniversitesi'nde Sistem Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Mark Gasson kendi üzerinde yürütüğü deneylerde ilginç sonuçlara ulaştı.

Gasson bir süredir insan vücudunun içine yerleştirilen medikal cihazlarla ilgili araştırmalar gerçekleştiriyordu. Bu teknolojik cihazların ne gibi etkileri olabileceğini araştıran öğretim üyesi geçen sene sol elinin içine bir küçük bir elektronik çip yerleştirdi.

Bu çip RFID olarak bilinen teknoloji sayesinde Gasson'un herhangi bir giriş kartı kullanmadan üniversite içindeki giriş kartı ile açılan kapılardan geçebilmesini sağlıyordu. Evcil hayvanların aşı bilgilerinin saklandığı çiplerle ve köprü geçişlerinde arabalarda kullanılan OGS'ler de aynı teknolojiyi kullanıyor.

İnsan vücuduna yerleştirilen kalp pili benzere medikal teknolojik cihazlar ise gittikçe daha karmaşık bir hale geliyor. Veri saklayabiliyorlar, belleklerindeki veriyi başka bir cihaza gönderebiliyorlar ve diğer cihazlarla iletişim kurabiliyorlar.

Gasson bu noktada ilginç bir karar vererek sol eline yerleştirilmiş olan çipe bilerek virüs bulaştırdı. Kendi deyimiyle bir bilgisayar virüsü bulaşmış ilk insan olan Gasson ilginç sonuçlara ulaştı. Kimlik bilgilerini manipüle eden virüslü çip üniversitenin haberleşme sistemini çökertti ve sisteme bağlanan diğer cihazlara da yayıldı.

Gasson'un çılgın öngörülerine göre gelecekte bu tür cihazları kozmetik sektöründe de görebileceğiz. Hatta insanların hafızalarını genişletmekte ve IQ seviyelerini yükseltmekte bile bu cihazlar kullanacağız.

Önümüzdeki 50 ila 100 yıl içinde yaygınlaşması beklenen deri altı çiplere virüs bulaşabldiğinin ve virüslerin başka sistemlere de yayılabildiğinin ispatlanmasından sonra çıkabilecek bir başka tehlike de bu çiplere dışardan kötü niyetli kişilerin erişmesi ve içerdeki veriyi ele geçirmesi olabilir.

Günümüzde artık pasaportlara bile bu çipler eklenmeye başladı. Bundan belki 50 belki 100 yıl sonra yeni doğan her bebeğe kimlik yerine bir çip yerleştirilmesi artık bilim-kurgu değil bizi bekleyen bir gerçek olarak önümüzde duruyor.